İdea Yayınevi / Mantık Bilimi
site haritası  
 
Çözümlemeler / Aziz Yardımlı

Hegel — Mantık Bilimi (Büyük)
Çözümlemeler §§ 0817-0832
AZİZ YARDIMLI

Bu çözümlemede kullanılan paragraf numaraları için bkz. Science of Logic (Hegel.Net)

II. Öz

1. Kendi İçine Yansıma Olarak Öz
1. Görünüş 2. Yansıma Belirlenimleri ya da Özsellikleri 3. Zemin

 

817.1. Öz varlıktan çıkar, öyleyse dolaysız değil ama dolaylıdır.
817.2. Eğer Öz dolaysız olarak alınırsa, o zaman bir belirli-Varlıktır ki, karşısında kendisi gibi bir başkası durur.
817.3. Bu Öz özsel-olmayan ile karşıtlık içinde duran özsel-olandır.

817.4. Öz ilk olarak Yansımadır.
817.5. İkinci olarak, Özsellikler olarak belirlenir.
817.6. Üçüncü olarak kendi içine yansır ve kendini Zemine çevirir.

1. Görünüş (Schein)

818.1. Varlıktan çıkan Öz onun bir karşıtı gibi görünür.
818.2. Bu dolaysız Varlık ilkin özsel-olmayandır.
818.3. Ayrıca özsüz varlıktır, Görünüştür (Schein).
818.4. Bu Görünüş Öze dışsal değil, ama onun kendi Görünüşüdür.

A. Özsel-Olan ve Özsel-Olmayan

819.1. Öz ortadan kaldırılmış varlıktır, kendi ile yalın eşitliktir, ama genel olarak Varlık alanının olumsuzlaması olduğu ölçüde.
819.2. Özün karşısında böylece ondan doğmuş olduğu ve böylece kendi içinde sakladığı bir dolaysızlık vardır.
819.3. Bu belirlenimde (ortadan kalkmış ve olumsuz olmuş Varlık ile karşıtlık içinde) Öz olumlu, varolan Özdür, ve Varlık Öz ile göreli olarak olumsuzdur.
819.4. Öz böylece belirli olumsuzlamadır.
819.5. Öz ve Varlık bu durumda birbirleri ile 'başkaları' olarak ilişkilidir, çünkü her ikisi de dolaysızdır.

820.1. Varlık Öz ile karşıtlık içinde özsel-olmayandır, ortadan kaldırılmış Varlık belirlenimini taşır..
820.2. Varlığın Öz ile yalnızca bir başkası olarak ilişkili olduğu düzeye dek Öz tam olarak Öz değil, ama özsel-olandır.

821.1. Özsel-olan ve özsel-olmayan ayrımı Özü belirli-Varlık düzeyine düşürür, çünkü Öz bu aşamada dolaysız olarak ve böyece Varlığa karşı başkası olarak belirlenir.
821.2. Burada belirli-Varlık temel alınır ve Özün (kendinde-varlık, ama o denli de kendi-için-varlık) ilişkisi bir Başkası ile, özsel-olmayan (Varlık olan) ile kurulur.
821.3. Belirli-Varlıkta özsel olan ve olmayan arasında bir ayrım yapıldığı zaman bu dışsal olarak saptanır ve bu dışsal bakış açısı neyin özsel olduğu, neyin özsel-olmayan olduğu belirli olarak çözemez.

822.1. Öz özsel olmayan ile göreli olarak özsel sayıldığında bunun nedeni yalnızca ortadan kaldırılmış ya da belirli Varlık olarak alınmasıdır.
822.2. Bu yolda Öz ilk olumsuzlamadır.
822.3. Ama Öz Varlığın saltık olumsuzlanmasıdır; Varlığın kendisidir, ama başkası olarak belirlenmemiştir, çünkü dolaysız Varlık olarak ve dolaysız olumsuzlama olarak (= başkalık yüklü olumsuzlama olarak) ortadan kalkmıştır.
822.4. (Öz alanında başkalık, dolaysızlık, göreli olumsuzlama yoktur.)
822.5. Varlık (ya da belirli-Varlık) kendini bir başkası olarak saklamış değildir, çünkü Öz alanındayız.
822.6. Henüz Özden ayrı olan Dolaysız yalnızca özsel-olmayan bir belirli-Varlık değil, ama kendinde hiçlik olan bir Dolaysızdır.
822.7. Yalnızca bir Unwesen, bir öz-olmayan, bir Görünüştür.

B. Görünüş (ya da Yanılsama) (Der Schein)

823.1. Varlık Görünüştür (Das Sein ist Schein.)
823.2. Görünüşün Varlığı yalnızca Varlığın ortadan kaldırılmışlığından, hiçliğıinden oluşur.
823.3. Görünüş bu hiçliği Özde taşır, ve bu hiçiliğinden ayrı olarak, Özünden ayrı olarak, Görünüş yoktur.
823.4. Görünüş olumsuz olarak koyulmuş olumsuzdur.

824.1. Görünüş Varlık alanının artığıdır.
824.2. Böylece bir dolaysızlık taşır ki, Özün Başkasıdır.
824.3. Başkası, özsel-olmayan olarak, olumsuzlanmış belirli-Varlıktır.

Görünüş Görüngü ile aynı şey değildir. Görünüş hiç kuşkusuz Özgün Görünüşü, ama bir Varlık olarak ("varmış gibi") Görünüştür. Yanılsamanın Varlığı yoktur, yani Varlığı olmayan bir Varlıktır. Varlığın bir Görünüşü değil ama olumsuzlanmış Varlığın, olmayan Varlığın belirlenimidir.

824.4. Görünüş dolaysızdır; olumsuzlanmış belirli-Varlıktır, ama Varlık belirlenimindedir; Başkası ile, olumsuzlanmış belirli-Varlık ile ilişkidedir.
824.5. Görünüş yalnızca olumsuzlanmasında var olan yokluktur.
824.6. Görünüş yansımış dolaysızlıktır, yalnızca olumsuzlanması aracılığıyla vardır; bu dolaylılığı olumsuz belirli-Varlığın boş belirlenimidir.

825.1. Görünüş kuşkuculuğun fenomen dediği şeydir.
825.2. İdealizmin [Kant'ın özel İdealzminin] Görüngüsü de böyle bir dolaysızlıktır ki, özneldir ve özneden ayrı bir göndermeyi kabul etmez.
825.3. Kuşkuculuk fenomenin varlığını yadsır.
825.4. Modern İdealizm bilgiyi kendinde-Şeyin bilgisi olarak kabul etmez.
825.5. Kuşkuculuk gene de Görünüşe bir belirlenimler çokluğu yükler.
825.6. İdealizmin Görüngüsü de bir belirlenimler çokluğu ile yüklüdür.
825.7. Belirlenimler her iki durumda da temelden yoksun kalırlar.
825.8. Leibniz, Kant, Fichte ve başkalarının idealizmleri ve kuşkuculuk bu belirli dolaysızlığın ötesine geçememişlerdir.
825.9. Leibniz'in Monadında belirlenimler Varlık alanı ile bağlı kalırlar, Monad tarafından üretilmezler (Monaddan çıkarsanmazlar), ama Monadda hava baloncukları gibi doğarlar.
825.10. Kant'ta Görüngü verili algı içeriğidir; belirlenimler Özneye aittir.

.... (DAHA SONRA GİRİLECEK)

832.1. Varlık alanında dolaysızlık olarak Varlık ile karşıtlık içinde benzer olarak dolaysız olan bir Yokluk bulunur, ve birlikleri Oluştur.
832.2. Öz alanında ilkin Öz ve Özsel-olmayan, sonra Öz ve Görünüş karşıtlık içindedir. (İkinci terimler Varlık alanının artığıdırlar.)
832.3.

In der Sphäre des Seins entsteht dem Sein als unmittelbarem, das Nichtsein gleichfalls als unmittelbares gegenüber, und ihre Wahrheit ist das Werden. In der Sphäre des Wesens findet sich zuerst das Wesen und das Unwesentliche, dann das Wesen und der Schein gegenüber; das Unwesentliche und der Schein als Reste des Seins. Aber sie beide, so wie der Unterschied des Wesens von ihnen, bestehen in weiter nichts, als darin, daß das Wesen zuerst, als ein unmittelbares genommen wird, nicht wie es an sich ist, nämlich nicht als die Unmittelbarkeit, die als die reine Vermittelung oder als absolute Negativität Unmittelbarkeit ist. Jene erste Unmittelbarkeit, ist somit nur die Bestimmtheit der Unmittelbarkeit. Das Aufheben dieser Bestimmtheit des Wesens besteht daher in nichts weiter, als in dem Aufzeigen, daß das Unwesentliche nur Schein, und daß das Wesen vielmehr den Schein in sich selbst enthält, als die unendliche Bewegung in sich, welche seine Unmittelbarkeit, als die Negativität und seine Negativität als die Unmittelbarkeit bestimmt und so das Scheinen seiner in sich selbst ist. Das Wesen in dieser seiner Selbstbewegung ist die Reflexion.

 

 

İdea Yayınevi / 2014